Filmlerle Psikoloji

Kimsin Sen? — Split Filmi

Split Filmi Analizi

Saf olmayanlar, el sürülmemişler, canı yanmamışlar, ıstırap çekmemiş olanlardır. Gerçek acı nedir bilmeyenler kendilerine değer vermezler ve bu dünyada yerleri yoktur.

(*1)

M. Night Shyamalan’ın yönetmenliğini yaptığı Split filminde Çoklu Kişilik Bozukluğu (Dissosiyatif Kimlik Bozukluğu) anlatılmaktadır. Film Billy Milligans’ın gerçek hayat hikâyesinden esinlenerek oluşturulmuştur. Öyle ki Billy Milligans’ın bedeninde 24 farklı kişilik kendini göstermektedir. Sesi, mimikleri, davranışları, hobileri, fobileri kısacası her şeyleri değişen 24 farklı insan, 24 farklı kişilik hayal edin. Bu insanlar tek bedende birçok farklı hayat tecrübesine sahip oluyorlar. Biz bir tanesi ile başa çıkamazken (!)

Filmde ev sahibi kişiliğinin (yani asıl kişiliği) adı Kevin Wendel Crumb olan Çoklu Kişilik Bozukluğuna sahip bir adamın alter kişilikleri (diğer alt kişilikleri, asıl kimliğe ters olan kişilikleri) ile olan etkileşimine yer verilmektedir. Çocukluk döneminde ihmal ve istismara uğrayan ve kendisinde travmaya sebep olan yaşantılara şahitlik etmiş olan Kevin’in, onu koruyan 24 farklı meleği vardır ama bunlardan bazıları şeytani, dürtüsel, ilkel yönünü yansıtmaktadır.

Şimdi bu alter kişiliklere değinelim:

Barry

Entelektüel ve sofistike bir kimliğe sahiptir. Dışa dönük ve özgüven sahibidir. Komplike ve yaratıcı çizimleri dikkatimizi çeker. Çizimlerinde küçükken çaresiz olan bir çocuğu görebilirsiniz. İstikrarlı, titiz ve işine bağlı bir karakter olarak kendini gösterir. Bu istikrarı belki de terapistini iyi olduğuna dair bir kandırmacaya itmiş olabilir. Terapide Barry karakterini göstermesinin sebebi diğer kişiliklerine göre gösterebileceği ve üzerinde durabileceği olumlu yönlerinin daha fazla olması, kişiliklerinin kontrolünü daha iyi elinde tutması olabilir. Çocukluk travmalarıyla temas ettiğinde yine kendini korumasız ve yalnız hissetmektedir. Değersizlik duygularıyla savaşmaktadır. Bu yüzden filmde ‘Çoklu Kişilik bozukluğu olanları umursayan, seslerine kulak veren var mı’ sözlerini tekrarlar çünkü önemsenmek ve değer görmek istiyordur.

Dennis

Diğer kişiliklerine de bir miktar yansıyan OKB’ye sahiptir. Annesinin onu 3 yaşından beri istismar etmesinden dolayı ve annesinin her şeyi tertemiz ve kusursuz yapılmasını istemesinden dolayı bu bozukluğa sahip olduğu düşünülebilir. Tutucu ve katı kuralları olan bir kişiliktir. Otoriter tarafını yansıtır. Güçlü ve disiplinlidir. Karanlık tarafı ise çıplak kadınların dans etmesinden hoşlanmasıdır. Bu yüzden açığa çıkması istenilmeyen bir kişiliktir.

Patricia

Kevin’in ideal anne figürünü yansıtmaktadır. Korumacı özelliğinin yanında gerçek annesi gibi cezalandırıcı bir yönü de vardır. Küçükken görmediği ilgi ve şefkatin temsilidir. Çocuğunu hata yapsa da koruyan bir anne figürünü içermektedir. Dennis’i kontrol eden kişiliğidir. Daha kötü ve daha güçlü bir kişiliğin temsili olan canavarın varlığına ilişkin inançlarından ötürü iki kişiliğinde açığa çıkması terapist tarafından istenmemektedir. Çocukken bakım vereni ile güvenli ve sağlıklı bir ilişki kuramayan Kevin’in Dennis ve Patricia karakterleri onun gibi acı çekmemiş olanların acı çekmesini arzulamaktadır. Dennis’in kaçırdığı 3 kızı seçmelerinin sebebini ise şu sözlerle açıklamaktadır:

Hayatın boyunca hep güvendeydin. Hiç gerçek acı çekmedin. Bu yüzden seni seçtik.

(*1)

Hedwig

Karanlık taraflarının yanı sıra bedenindeki masumiyeti açığa çıkartmaya çalışan, neşeli ama aslı buruk olan 9 yaşındaki çocuk kişiliğidir. Çocukluğunda yaşadığı ihmal ve istismar, bedensel sınırları bilmemesine yol açmıştır(ör. Kızı öpmek istemesi). Annesinin ona sürekli kızdığını, aptalca hatalar yaptığını söylüyor fakat ideal annesi Patricia’nın artık ona kızmadığını ve hatta beraber dans ettiklerini bile söylüyor. Hedwig kendine güvenli bir alan oluşturmak istiyor. Çocukken savunmasız olan bedenini ve düşüncelerini güçlü birinin koruyacağına dair düşünceleri Patricia ve Dennis yüzünden başlıyor. Bu güçlü kişi ise Canavar kişiliğini yansıtıyor. Yani Barry ile istikrarlı ve güzel ilerleyen kişilik tekrar çocukluğuna dönmesi ve o acıları hissetmesiyle kötü yönleri açığa çıkmaya başlıyor.

Canavar

Burada kişiliğinin en ilkel ve vahşi tarafının doğuşu ve kutsanması meydana gelmiştir. Canavar; insan evriminin son noktasını temsil eden, duyguları ve sezgileri olan bir yaratıktır. Normal insanlığın vaktinin sona erdiğine inanıyor (1*). Bu yüzden saf olmayan ve acı çekmemiş olanları yiyor. Kişiliğinin bu yönüyle herkesin onun hakkında harika biri olduğunu söyleyeceğini düşünüyor. Çünkü küçükken birçok travmatik olay yaşayan Kevin bunlarla başa çıkmakta zorluk çekmiştir ve kendisinin mükemmel olduğunu, yaşadıklarını hak etmediğini hem kendine hem çevresine kanıtlamak istiyor. Bu durumu şu sözlerle açıklıyor:

Kusursuz değiliz evet ama dalga geçilmeyi de hak etmiyoruz. Hepimiz zorluk çekiyoruz bunu kabullenmeleri lazım.

(*1)

Filmdeki Diğer Karakterler:

Casey

Babası tarafından güçlü bir kadın olarak yetiştirilen Casey, küçük yaşta amcası tarafından istismara uğramıştır. Babası öldükten sonra amcası onu yanına almıştır ve istismara devam etmiştir. Bu yüzden birçok psikolojik sıkıntı çeken Casey’in kişilerarası ilişkileri kötüdür. Sürekli yalnız kalmak ve insanlardan uzaklaşmak istemektedir. Kevin, Casey’in kendisi gibi yaralı ve acı çekmiş birisi olduğunu anladıktan sonra onu öldürmekten vazgeçmiştir. Çünkü Kevin’in canavar kişiliğine göre boynu bükükler daha çok gelişmişlerdir ve yaşamayı hak ederler.

Fletcher

Kevin’in psikiyatristidir. Hastaları için hayatını adamış, idealist bir insandır. Çoklu Kişilik bozukluğu olan bireylerin, düşünceleriyle beyin kimyalarını değiştirebildiklerini söylemektedir. Yani neye inanıyorlarsa o olmaktadırlar görüşünü savunmaktadır. Bu insanların acıları sonucu beynin potansiyelini açığa çıkardıklarını düşünmektedir(*1). Son konuşmalarında Fletcher’ın Dennis’e olağanüstüsünüz demesi ve bu potansiyeline inanması belki de canavarın açığa çıkmasını tetiklemiş olabilir. Çünkü acı çekmiş ve parçalanmış insanların bizden bir eksiklikleri olduğunu değil aksine bizden fazlalıkları olduğunu savunmaktadır(*1).

Fakat bir insanın olabileceği şeylerin bir sınırı olması gerekir.

(*1)

Meraklısına Ek Bilgiler

Dissosiyatif Kişilik Bozukluğu, beyin, kimlik ve beden uyumunun bozulmasıdır. Dissosiyatif bozuklukların, çok sayıda ve yineleyici, erken yaşta başlayan çocukluk çağı travmatik yaşantıları ve intihar girişimleri ile karakterize olduğu belirtilmektedir(*2). Çocukluk çağı travmalarının etkili olmasından dolayı erken tanı önem taşımaktadır.

Hastaların şikayetleri genelde ‘içimde başka birisi var ve o kişi konuşuyormuş gibi hissediyorum, bazı anları hatırlayamıyorum, bazen dalıp gidiyorum(*3)’ gibi olmaktadır.

Dissosiyatif ve Diğer Psikiyatrik Belirtiler (*4)

  • Kişilikte değişiklikler
  • Dalıp gitme
  • Amnezi
  • Füg
  • Derealizasyon ve Depersonalizasyon
  • Trans benzeri davranışlar
  • Ses
  • Depresyon
  • Konversiyon
  • Madde ve alkol kullanımı
  • Yeme bozuklukları
  • Somatizasyon
  • Görsel varsanı
  • Baş ağrısı
  • İntihar girişimleri

Görüldüğü gibi Dissosiyatif Kişilik Bozukluğu’nun bir çok nedeni ve belirtisi olmakla birlikte en temel olanları çocukluk çağı travmaları, kimlikte karmaşa, duygu durumda düzensizlikler, kişilerarası ilişkilerde bozukluk, başkasına ve kendisine zarar verici davranışların olabilmesidir.

Farklı kişilikler, yaşanılan travmalara ve stresli yaşam olaylarına tepki olarak kişinin kuşandığı farklı türden zırhlar olabilir.

Kimlik Çözülmesi Bozukluğu DSM-V Tanı Kriterleri (*5)

A- İki ya da ikiden çok ayrı kişilik durumu ile belirli kimlik bölünmesi. Kimlikte bu bölünme, kendilik duyumunda ve eylemlerini yönetebilirlik algısında sürekliliğin belirgin olarak bozulmasını kapsar ve duygulanım, davranış, bilinçlilik, bellek, algı, biliş ve/ya da duyusal-devinsel işlevsellikte bununla ilişkili değişiklikler bulunur. Bu Belirtiler diğer kişiler tarafından gözlenebilir ya da kişi bunları bildirir.

B- Sıradan bir unutkanlıktan farklı olarak, günlük olayları, önemli kişisel bilgileri ve/ya da tetikleyici olayları anımsarken yineleyici boşluklar oluşması söz konusudur.

C- Bu belirtiler, klinik açıdan belirgin bir sıkıntıya ya da toplumsal, işle ilgili alanlarda ya da önemli diğer işlevsellik alanlarından işlevsellikte bozulmaya neden olur.

D- Bu bozukluk, genel kabul gören kültürel ya da dinsel bir uygulamanın bir bölümü değildir. Not:Çocuklarda bu belirtiler imgesel oyun arkadaşları ya da başka düşlemsel oyunlarla daha iyi açıklanamaz.

E- Bu belirtiler, bir maddenin ya da başka bir sağlık durumunun fizyolojiyle ilgili etkilerine bağlanamaz.

Dissosiyatif Kişilik Bozukluğunun Tedavisi

  • Alter kişiliklerin bütünlüğü sağlanmalı ve tekrar kimliğin bütünlüğüne ulaşılmalıdır.
  • Travma yaşantılarına odaklanılmalı ve üzerinde çalışılmalıdır.
  • Kişiliğin dengesine tekrar ulaşılması sağlanması için yaşanılan stres olaylarıyla uygun baş etme stratejileri geliştirilmelidir.
  • Klinik ve travma odaklı psikoterapi yöntemleri kullanılmalıdır. Bkz. Çoklu kişilik bozukluğu

Kaynakça:

  1. Filmden alıntıları kapsamaktadır.
  2. Akcan G, Öztürk E. Dissosiyatif Temel Belirtiler ve Temel Psikoterapötik Yaklaşımlar. Öztürk E, editör. Ruhsal Travma ve Dissosiyasyon. Ankara: Türkiye Klinikleri;2018. P.20-30
  3. Uytun, M. Ç., Durmuş, R., Öztop, D. B. (2014) , Dissosiyatif Bozuklukta Tanı ve Ayırıcı Tanı: Olgu Sunumu, Klinik Psikiyatri Dergisi, 2014;17:41-48.
  4. Zoroğlu, S. S., Tüzün, Ü., Öztürk, M. ve Şar, V. (2000), Çocuk ve Ergenlerde Dissosiyatif Bozukluk: 36 Olgunun Gözden Geçirilmesi, Anadolu Psikiyatri Dergisi, 2000; 1(4):197-206
  5. Amerikan Psikiyatri Birliği, Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal Elkitabı, Beşinci Baskı (DSM-5), Tanı Ölçütleri Başvuru Elkitabı’ndan, çev. Köroğlu E. Hekimler Yayın Birliği, Ankara,2014.

Okuduğunuz içerik sevgiyle oluşturulmuştur ❤️

Başa dön tuşu