GündemÖneriler

Neden Maske Takmıyorlar?

Mart 2020 tarihi itibariyle hayatlarımızda ciddi değişiklikler meydana geldi. Kimimiz home ofis şeklinde işlerimizi evden yoluna koyuyoruz, kimimiz okul hayatımıza evden devam ediyoruz. Zorlu ve karmaşık dönemimizi iyi şekillerde değerlendirmeye çalışanlarımızda var; yeni bir müzik aleti öğrenmeye çalışanlarımız, ”ne zamandır düşünüyordum ama zamanım yoktu bari evdeyken spora başlayayım” diyenlerimiz, kitap koleksiyonuna yeni kitaplar ekleyenlerimiz, ”ne zamandır o diziye başlayasım vardı, hadi şimdi tam zamanı” diyenlerimiz, resimler çizenlerimiz, binbir parçalık puzzleları bitirenlerimiz, ”evdeyken kendime zaman ayırabildim” diyenlerimiz…

Hayatlarımıza ansızın giren pandemi, şüphesiz ki hepimizin düzeninde değişimlere sebep oldu. Fakat bunların geçici olduğu düşüncesi toplumumuzda olumlu etkilere sebep olurken, olumsuz etkenlere de sebebiyet verdi. Fazla kendimize güvenen tavırlarımız virüsün daha hızlı yayılmasına yol açtı. Dikkatli olma seviyesini en yüksek seviyede tutanlar yok mu? Elbette var, onların sayısı da oldukça fazla. Fakat fazla tedbirde akabinde korku, panik, kaygı ve stresi getirdi… Aslında belirlenen kuralları, belirlenen şekilde ve ölçüde yapmak hem fiziksel hem de ruhsal olarak sizi korumakta.

Çoğumuz çevremizde en az bir kere ”nefes alamıyorum, maske beni rahatsız ediyor, açık havadayım bir şey olmaz, televizyonda izledim belli yaş ve kan gruplarına bir şey yapmıyormuş, aman canım sende ne çok abarttın…” diyen bir kişiye rastlamışızdır. Aslında olay sadece maskeyi takıp takmamak değil, toplumsal herhangi bir durum karşısında kendi kurallarını diretmek…

Peki Maske Takmak İstemeyenlerin Bu Israrı Neden ?

Ne yazık ki maske takmalarının onları korumak amaçlı değil onlara ceza olarak verildiğini düşünenlerin sayısı oldukça fazla. Kendilerince ürettikleri bahanelerin çoğunun ise mantıklı bir yanı bulunmamakta. Kişi otoriter kimliğinin zarar gördüğünü söyleyerek, yapmak istemediği bir şeyin ısrarla ona dayatılmasından şikayetçi. Hayatlarının her alanında benmerkezci kişiliği benimseyenlerin bu tavıra yatkınlığı diğerlerine göre oldukça fazla. Günlük hayatlarında da kişilerin güvenliği veya refah seviyelerinin yüksekliği için koyulan birçok kurala karşı ön yargıları bulunmakta. Sırada beklemek, yaya yada araba olarak hiç fark etmeksizin kırmızı ışığı umursamamak, herhangi bir öncelik durumu olmaması rağmen her şeyin önce ona sorulması veya sunulması gibi bir beklentiye girmek, benmerkezci kişiliğe örnek olarak verilebilir.

Bazen durum görünenden çok daha farklı da karşımıza çıkabilir. Hayattan herhangi bir beklentisi olmadığını söyleyenler de, hastalığın onu yıldıramayacak olduğunu savunanlar da olabilir. Hayattan sıkıldığını söyleyen birey, hiçbir şeyin veya hiç kimsenin umurunda da olmadığı söyler. Böyle bireyler genel olarak depresif ruh hali içindedirler. Ayrıca bir başka ruhsal problem olarak, inkar aşamasında bulunan birey, içinde bir panik veya kaygı hali barındırsa da çevresine bunu belli etmekten kaçınır. Kendisinin, toplumdaki bir çok kişiden güçlü olduğunu savunabilir veya böyle göstermek isteyebilir.

Sadece Korktuğumuz İçin Mi Maske Takarız?

Hayır. Toplumsal herhangi bir olay karşısında sadece kendimizin rahatlığı veya huzurunu değil başka insanları da düşünürüz. İçimizde ki bencil kişiliği bırakmayı, yerine daha duyarlı duygular yeşertmeyi bilmeliyiz. Sadece şuan içinde bulunduğumuz pandemi sürecinde değil, hayatımızın her anında insani olgularımızı yaşatmayı bilmeli, empati duygumuzu canlı tutmalıyız.

Okuduğunuz içerik sevgiyle oluşturulmuştur ❤️

2 Yorum

  1. Umut dedi ki:

    Çevremizde bizden başka insanların da yaşadığını ve sadece kendimizin değil sevdiklerimizin de korunması için maskeleri takalım
    Yazı içim teşekkür ederim 👏🏻👏🏻👏🏻

    1. Yağmur Bekdaş dedi ki:

      Yorumunuz için ben teşekkür ederim 😊

Başa dön tuşu