Kişisel GelişimÖneriler

“Hayatımın Kontrolü Bende” Düşüncesi Nasıldır?

Düşünce tarzımızın hayatımıza etki ettiği bilinir. Kontrol edebilme hissi hepimizin hayatında yer alır. Örneğin, arabada direksiyonun başına siz geçtiğinizde daha fazla keyif alırsınız. Bir iş, sizin kontrolünüzde olduğunda da böyle bir duygu hissedebilirsiniz. Bilinmezliklerle başa çıkabilmenin en iyi yolu kontrol duygusudur.

Aşırıya Kaçmamak

Hayatta her şeyde bir denge olduğunu unutmamak gerekir. Eğer her zaman kontrol bende şeklinde düşünülürse bu durum, stres verebilir. Bir örnekle açıklamak gerekirse: Deprem ve sel gibi doğal afetleri biz kontrol edemeyiz. En fazla yapabileceğimiz şey depreme dayanıklı bir evde yaşamak ve acil durum planlaması yapmaktır. Bunun ötesinde kontrolümüz dışında gerçekleşen olaylarda kendimize kızmamamız gerekir. Bu örnekler ekstrem oldu. Daha gündelik hayattan bir örnek verelim. Islanmayı sevmiyorsunuz ve yağmura yakalandınız. Sabah da meteoroloji haberlerine bakmıştınız ve yağmurlu hava görmemiştiniz. Bundan sonrası için kendinize şunu demek daha sağlıklı bir düşünce olur:

“Bu kontrol edemediğim bir şey, o halde bunun için kendimi suçlamama gerek yok”

İç ve Dış Kontrol Odaklılık

Aşırıya kaçmadığımız zamanlar dışında kontrolün bizde olması yapıcı bir durumdur. Burada iç kontrol odaklı insanlardan bahsetmek gerekir. Kontrol odağı içte olan insanlar, başına gelen olayların kendi sorumluluğunda olduğunu bilir. Örneklerle açıklamak daha somut bir fikir oluşturacaktır.

Örnek 1: Hastalandığımızda kendimize dikkat etmediğimiz için hastalandığımızı düşünmek.

Örnek 2: Sınavdan düşük not aldıysak yeteri kadar çalışmadığımızdandır. Eğer çalışırsak daha yüksek not alabiliriz.

Örnek 3: İş veya okul hayatımda arkadaşlarımla nezaket çerçevesinde iyi bir iletişim kurduğum zaman onlarla aram iyi olur. Bu durum iş yerinde daha huzurlu olmamı sağlar.

Şimdi sıra dış kontrol odaklı insanlara örnek vermeye geldi. Kontrol odağı dışta olan kişiler, olayların kontrolünün onlarda olmadığını düşünürler. Bir başka deyişle olaylar üzerinde kontrol, değiştirme güçlerinin olduğuna pek inanmazlar. Çaresizlik teması hakimdir diyebiliriz.

Örnek 1: Sınavdan kötü not aldım. Hoca zor ve konu dışı sordu.

Örnek 2: Hastalandım, şanssız bir insanım.

Örnek 3: Arkadaşlarımla aram kötü. Beni hep kötülüyorlar ve sevmiyorlar.

Kısacası

İç kontrol odaklı kişi “yaşamımda ve karşıma çıkan olaylarda, tepkilerde değiştirme gücüne sahibim” demektedir. Dış kontrol odaklı kişi de dışardaki unsurlar, etmenler yani dış çevre benim hayatıma etki eder ve benim değiştirme gücüm yok demektedir.

Burada dikkat edilmesi gereken bir nokta vardır. İnsanları tam olarak dış kontrol odaklı veya iç kontrol odaklı düşünmememiz gerekir. Birine daha yakın veya daha uzak; ortalarda da olabiliriz.

İç kontrol odağınızı yükseltmek istiyorsanız daha fazla sorumluluk sahibi olmanız gerekir. Eğer bir projeniz varsa her gün o proje için çalışmanız, projenin gelişimi için bir basamaktır. Kitap okumuyorsanız her gün 50 sayfa okumanız sizi geliştirir. Yeni bir hobiye başladığınızda da durum böyledir. Mesela bir enstrüman aldınız ve öğrenmek istiyorsanız her hafta onun için bir şeyler yapın. İç kontrol odağına sahip biri bu şekilde enstrümanı öğrenir. Dış kontrol odaklı ise ben şanssızım bu konuda beceremiyorum diyebilir. Sözün özü; iç kontrol odağımızı arttırmak hayatımız için olumlu sonuçlara yol açacaktır.

Okuduğunuz içerik sevgiyle oluşturulmuştur ❤️

Başa dön tuşu