AraştırmalarGelişim Psikolojisi

Gelişimsel Koordinasyon Bozukluğu

Düz yürürken ayağımızın taşa takılması sonucu dengemizi kaybetmemiz, futbol oynarken kalenin karşısındayken gol atamamamız, elimizde tuttuğumuz bardak veya tepsiyi taşırken kolumuzu etrafa çarpıp üstündekileri düşürmemiz gibi daha birçok şey… Bu yazdıklarım size de tanıdık geldi mi? Sakarlık denen bu durumdan bahsedilince birçoğumuzun kanayan yarasına tuz basılmış olur ve çoğu kişi bundan yakınır. Günlük hayatta pek çok insanın başına gelen bu ufak kazalar dikkatli incelendiği takdirde nörogelişimsel bir bozukluğun göstergesi olabilir.

DSM-5 ve kılavuzlarında gelişimsel koordinasyon bozukluğu (GKB) başlığıyla yer almakta olan ve motor yetersizliklerle kendini gösteren bu rahatsızlık nörogelişimsel bir bozukluktur. Günlük yaşamı oldukça fazla etkileyip çocuklarda akademik başarının da düşmesine sebep olan bu bozukluk sakar çocuk, konjenital sakarlık veya gelişimsel dispraksi adlarıyla da bilinmektedir. Psikolojik literatür ve tıp literatüründe motor koordinasyonları kontrol etmekte zorluk yaşayan ve sakar hareketler sergileyen çocuklar olarak tanımlanmaktadır (3*). Gelişimsel koordinasyon bozukluğu tanısı alan çocuklar akranlarının kolayca yapabildiği hareketleri yapmakta oldukça fazla zorlanırlar (4*). Erkek çocuklarda kız çocuklara nazaran daha sık görüldüğü saptanan GKB’nin okul çağı çocukları arasındaki görülme sıklığı da %6-13 gibi yüksek bir orandadır (4*).

Dispraksi olarak da bilinen bu bozuklukta bireyler sahip oldukları yaş ve zekanın altında motor beceri sergilemektedir. Koordinasyon sorunuyla birlikte ince ve kaba motor becerileri de bilişsel işlevin oldukça altında olduğundan çoğunlukla emekleme ile birlikte yürümede zorluklar yaşanır. Çocukluğunda emeklemekte ve ardından yürümeye başlamakta zorlanan bireyler büyüdükleri zaman da yürüme ve koşmada sorunlar yaşarlar. Aynı zamanda denge sorunları yaşadıkları için bisiklete binmekte zorlanır, futbol oynarken koşmakta sıkıntı yaşarlar. Gelişimsel koordinasyon bozukluğu olan bireyler genel olarak beden eğitimi derslerinde başarısızdırlar. Spor aktivitelerinde veya el kol koordinasyonu gerektiren aktivitelerde çok enerji harcadıklarından çabuk yorulurlar. Uyku sorunları yaşarlar ve aşırı korkuları vardır. Işık-ses gibi uyaranlara karşı aşırı duyarlıdırlar. Konuşurken dil sorunları yaşadıkları da görülür (2*).

DSM-5’e Göre Gelişimsel Koordinasyon Bozukluğu

Gelişimsel Koordinasyon Bozukluğu, DSM-5 Tanı Ölçütleri Başvuru El Kitabı’nda Devinsel (Motor) Bozukluklar tanı kriterlerinin alt başlıklarından biri olarak Gelişimsel Eşgüdüm Bozukluğu adı altında yer almaktadır. DSM-5’e göre Gelişimsel Eşgüdüm Bozukluğu tanı kriterleri şu şekildedir (1*):

A. Eşgüdümlü devinsel becerileri edinme ve kullanma düzeyi, kişinin zaman dizinsel (kronolojik) yaşı ve bu becerileri öğrenme ve kullanma olanağı göz önünde bulundurulduğunda, beklenenin önemli ölçüde altındadır. Bu güçlükler, sakarlığın (örn. elinden düşürmeler ya da çarpmalar) yanı sıra yavaşlık ve devinsel becerilerde yetersizlik gösterme (örn. bir nesneyi kapma, makas ya da çatal-bıçak kullanma, el yazısı, bisiklete binme ya da spor etkinliklerine katılma) ile kendini gösterir.

B. A tanı ölçütünde sözü edilen devinsel beceri eksikliği, kişinin zamandizinsel yaşına uygun günlük yaşan etkinliklerini (örn. kendine bakım ve kendi kendine yetebilme) sürekli olarak bozar ve eğitsel/okulda üretkenliği, işe girme öncesi ve işle ilgili etkinlikleri, boş zaman etkinliklerini ve oyunlarını etkiler.

C. Belirtiler erken gelişim evresinde başlar.

D. Devinsel beceri eksiklikleri, anlıksal yetiyitimi (anlıksal gelişimsel bozukluk) ya da görme bozukluğu ile daha iyi açıklanamaz ve devinimleri etkileyen nörolojiyi ilgilendiren bir duruma (örn. serebral palsi, musküler distrofi, dejeneratif bozukluk) bağlanamaz.

Risk Faktörleri

  • İleri anne yaşı (35 yaş üstü),
  • Prenatal alkol maruziyeti,
  • 20. haftadan önce düşük riski yaşamış olma,
  • Erkek olma,
  • Kronik akciğer rahatsızlığı,
  • Erken doğum (37 hafta),
  • Çok erken doğum (32 hafta),
  • 15 ay ve sonrasında bağımsız yürüme şeklindeki bulgular ile GKB arasında bağ olduğu görülmüştür (4*).

Belirtileri

Belirtiler yaş dönemlerine göre farklılıklar gösterebilmektedir. Anaokulu düzeyinde bir çocukta görülen GKB belirtileri şunlardır (4*).

  • Tuhaf yürüyüş sergilerler.
  • Giyinmede; düğme ilikleme ve ayakkabı bağcığı bağlamakta zorlanırlar. Ayakkabılarını ters giyebilirler.
  • El becerisi gerektiren yazım, çizim ve boyama becerilerinde zayıf performans gözlenir. Makas kullanımında da zorlanabilirler.
  • Üç tekerlekli bisikleti kullanmakta güçlük yaşarlar.
  • Dikkat zorluğu yaşarlar.
  • Bedensel aktivitelerden kaçınıp topla oyun oynarken sakarlık gösterirler.

Ortaokul düzeyindeki çocuklarda görülen belirtiler (4*).

  • Yazma ile ilgili sorunlar devam edebilmektedir.
  • Kalem tutmakta zorluklar görülür.
  • Duruş bozukluğu oluşur.
  • Spor türlerindeki başarısızlıkları sebebiyle spor içeren aktivitelerden kaçınırlar ve sonuç olarak yüksek kilo sorunları yaşarlar.
  • Yer yön algıları düşüktür.
  • Sosyalleşme konusunda sorunlar yaşarlar.

Erişkinlikte görülen belirtiler (4*).

  • Geçmiş dönemlerde görülen hareket odaklı sorunlar bu dönemde de görülebilmektedir.
  • Görsel beceriler, motor beceriler ve yazma becerisini olumsuz etkileyen sorunlar devam etmektedir.
  • Yaşıtlarına göre daha düşük motor beceri performansları vardır. Yavaş ve kararsızlıkları belirgindir.
  • Sosyal ortamlarda bulunma konusunda yine sorunlar görülür.

Tedavisi

Gelişimsel koordinasyon bozukluğu yaşayan çocuklar çoğunlukla tedaviye gereksinim duyarlar. Tedavi genellikle DSM-5’teki B tanı kriterinde belirtildiği gibi rahatsızlık sebebiyle günlük yaşam aktivitelerinde etkilenme oluyor ise daha çok gerekli görülmektedir. Tedavi ekibinde alanda çalışmakta olan hekimler, terapistler ve fizyoterapistler yer almaktadır. Rahatsızlığı tedavi etmek için yapılan girişimler üç bölüme ayrılmıştır. Birincisi, motor koordinasyonun kaynaklı olduğu düşünülen vücut fonksiyonlarını iyileştirmek üzere tasarlanan aktivitelerin yer aldığı “vücut fonksiyonu ve yapı odaklı yaklaşımlar”, ikincisi; motor becerilerdeki başarıyı arttırmak için tasarlanan uygulamaların yer aldığı “aktivite odaklı yaklaşımlar” ve günlük olarak yaşanan aktiviteden kaçınmayı en aza indirgeyip katılımı arttırmak için tasarlanan yaklaşımları içeren “katılım odaklı yaklaşımlar”dır( 4*).


Kaynaklar:

  1. American Psychiatric Association. Diagnostic and Statiscal Manual of Mental Disorders, Fiveth Edition. Washington DC: American Psychiatric Press. 2013.
  2. Çayır, A. ve Balcı, E. (2017). Bireyselleştirilmiş okuma programının disleksi riski olan bir ilkokul öğrencisinin okuma becerileri üzerine etkisi. Uluslararası Türkçe Edebiyat Kültür Eğitim Dergisi, 6(1), 455-470.
  3. Leblebici, G. ve Tarakçı, E. (2020). Gelişimsel koordinasyon bozukluğunda fizyoterapist bakışından bütüncül değerlendirme. Türkiye Klinikleri Pediatri Dergisi, 29(2), 99-106.
  4. Tunçtürk, M., Ermiş, Ç. ve Mutlu, C. (2019). Gelişimsel koordinasyon bozukluğu. İKSSTD, 11, 56-68.

Okuduğunuz içerik sevgiyle oluşturulmuştur ❤️

Başa dön tuşu