AraştırmalarÖneriler

Eski Eşyalardan Neden Kurtulamıyoruz?

İtalyanlar yeni yıla, eski eşyalarını pencereden atarak başlar. İnanca göre bu eylem onları arındırır ve daha mutlu, verimli bir yıl olmasını sağlar.

Bizlerse eşyalarımız eskidiğinde, bazılarımızsa tamamen kullanamayacağımız hale geldiğinde atarız. Hepimizin hayatında çok önemli yere sahip olan vazgeçemediğimiz eşyalar vardır. Kimi zaman bize uğur getirdiğine inandığımız kimi zamansa sadece bizi rahatlatan bu eşyalar, zamanla bağımlılık yaratıyor. Sonuç olarak eşyalara ya anlam yüklemeye ya da gerekli olacağına inanmaya başlarız. Oysa ki bu eşyaların gerekli olma süresi çoktan bitmiştir.

Eşyalara bağlanma sebebi nedir? Ve nasıl bağlanmayabiliriz?

Araştırmalara göre eski eşyaları atamama sebebi çoğu zaman ilişkilerde yaşanan güvensizlik duygusudur. Artık hayatımızda işlevsel bir yerleri kalmadığı halde bazı eşyalarımızı bir türlü gözden çıkaramıyor ,atmaya kıyamıyoruz. New Hampshire Üniversitesinden bazı araştırmacılar da bu sorunun nedenini bulmak için bir takım araştırmalara başlar. Vardıkları sonuç ise insanların kişiler arası ilişkilerde yaşadığı güvensizlik duygusudur. Araştırmada başkaları tarafından sevilme ve kabul görme konusunda kendilerini daha fazla güvende hisseden kişilerin sahip oldukları şeylere daha az değer atfettikleri görülür. İnsanların kale veya battaniye gibi bazı özel nesnelere ne kadar değer verdikleri ölçülür. Ortaya, sevilme ve kabul görme konusunda güvensiz olan kişilerin daha güvenli kişilere kıyasla, bazı nesnelere beş kat daha fazla değer verdikleri sonucu çıkar. Araştırmacılarınsa konu üzerindeki yorumu şöyledir “insanlar durum ne olursa olsun sadece sahip oldukları şeylere değer verir, çünkü sahip olmak duygusu beraberinde kısmen emniyet, sigorta ve rahatlık duygularını da getirir. Bununla birlikte araştırma sonucuna göre başkaları tarafından sevildikleri ve kabul gördükleri kanaatinde olan insanların, sahip oldukları şeylere atfettikleri değer daha düşüktür. Peki ya bunun gibi kompulsif rahatsızlığı olan kişiler nasıl bağlanmayabilir? Bağlılık, tüm duygularda olduğu gibi ancak dengede kaldığı zaman fayda sağlayabilir. Dengeyi korumak bağlılık duygusunu güvenli ve tehlikesiz seviyede yaşamaya yardımcı olur.

Eski eşyalardan kurtulmak daha farklı bakış açısı kazandırır

Biriktirmek farklı bir kavram, gerekli gereksiz biriktirmekse başka. Nasılsa bir gün gerekir düşüncesi zamanla adeta mottoya dönüşür. Bir şeyleri atmaya kıyamamaktan ziyade bir gün gerekir düşüncesi kişiyi geri çeker. Bunun yerine kendimize gerekli ve mühüm kavramını kazandırmalıyız. Böylece gerekli gereksizi kolayca ayırabilir ve tüm eşyaları biriktirmeyiz. Ayrıca şahıs bu kavramı edindikten sonra bağlılık duygusunu daha sağlıklı düzeyde yaşar; eşyalara değil, insanlara değer verir. Bu durum beraberinde sağlıklı iletişim kurmayı ve kendini sınırlandırdığı dünyadan kurtulup gerçek dünyaya dönmeyi de getirir.

Buna son verebiliriz

“Peki nasıl yapacağız? Nerden başlamalıyız?” gibi sorular geliyor hemen aklımıza. Yapılması gereken ilk şey dengeyi sağlamaktır. Eşyalarınızı her zaman kullandığınız eşyalar ve kullanmadığınız eşyalar olmak üzre iki kategoriye ayırt edilebilirirsiniz. Sonrasında bu sisteme adapte olma zamanı başlar ve zamanla bu stabiliteyi koruyarak , gereksiz eşyalardan kurtulabilirsiniz. Bu boşluğu dolduramadığınızı fark ettiğinizde ise koleksiyon biriktirmeye başlayabilirsiniz. Bu sizin için daha sağlıklı olacaktır. En güzel yanı bir hobi edinmiş olursunuz.

Her zaman ne biriktirdiğimize, nasıl biriktirdiğimize dikkat etmeliyiz. Hayatın özü dengeyi korumaktır. Dengeyi korumanın önemini sosyal, romantik ve hatta kendimizle olan ilişkimizde görebiliriz. Denge çok az bozulduğunda bile, çok büyük sorunlara veya telafisi olmayacak hatalara sebep olabiliyor. Her şeyde olduğu gibi bu konuda da dengeyi sağladığımız an fazlalıklardan kurtulur; daha özgür, psikolojik olarak sağlıklı hissederiz.

Okuduğunuz içerik sevgiyle oluşturulmuştur ❤️

Başa dön tuşu