Deneyimler

Litvanya’da Bir Erasmus Deneyimi: Psikoloji Bölümü

Yazıma başlamadan önce biraz kendimden bahsedeyim. Bingöl Üniversitesi 4.sınıf psikoloji öğrencisiyim. Erasmusu Litvanya’nın başkenti Vilnius’da yaptım. Burada edindiğim deneyimleri tavsiyelerle sizlere kısaca anlattım 🙂

Oryantasyon haftası

Erasmus ve Tavsiyelerim

Erasmus her öğrencinin gitmek istediği, kendini keşfedip geliştirdiği bir programdır.

Erasmus hepimizin bildiği gibi hibeli bir öğrenci değişim programıdır. Okulun yazılı ve sözlü sınav ortalaması ve okul puanı baz alınarak puan hesaplaması yapılır. Ardından puana göre gidilecek ülke belirlenir ve işlemler başlatılır.

Erasmus İçinizde Ukte Kalmasın!

Erasmus yapmak neredeyse her öğrencinin hayali. Ülkemizde ingilizce öğrenip konuşmak ne yazık ki hala bir problem olduğu için öğrencilerin çoğu “ingilizcem iyi değil sınavı kazanamam.” düşüncesiyle erasmus sınavına başvurmaya çekiniyor. Azim ve çabayla, düzenli ingilizce çalışarak sınavı 1 ayda kazanabilirsiniz.

Erasmusu kazanmak İçin düzenli bir çalışma programı hazırlayın.

Erasmus sınavı diğer ingilizce sınavlarında olduğu gibi okuduğunu anlamaya odaklı bir sınavdır. Bunun için de grammer konularının yanında bol kelime bilmeniz ve bol makale okumanız gerekmektedir. Günlük 30-40 kelime öğrenmeniz yeterli olacaktır. Kelimeleri okuduğunuz makalelerden seçerseniz eğer kelimeleri cümle içerisindeki anlamıyla hatırlayıp ezberlemeniz daha kolay olacaktır.

Hangi ülkede erasmus yapacağınıza karar verin.

Erasmus yapmak istediğiniz ülkeyi seçme konusunda çok sınırlı bir tercih hakkınız olduğu için okuduğunuz bölümün anlaşmalı olduğu ülkelerden birini seçmek zorundasınız. Tercih edebileceğiniz ülkeleri sosyal, ekonomik ve eğitim alanında araştırdıktan sonra ne için gitmek istediğinize karar verin. Benim önümde Letonya, Portekiz, Polonya, Litvanya ve Romanya seçenekleri vardı. Erasmus yapmak isteme nedenlerim arasında sadece gezmek, yeni kültürler öğrenmek yoktu. Bölümüm adına kendimi geliştirmekte istiyordum. Vilnius Üniversitesi’nin Avrupa’da en iyi 500 üniversite arasında olduğunu bir hocam tarafından öğrendikten sonra Litvanya’da erasmus yapmayı seçtim.

Erasmus’da Sosyal Olun!

Yoga Sınıfı

Erasmusta ESN tarafından veya öğrenciler tarafından çeşitli etkinlikler yapılır. Bunlara şehir turları, ev partileri, kareoke geceleri, uluslarası yemek günleri örnek verilebilir. Bu etkinlikler erasmus öğrencilerinin içerisinde bulunduğu WhatsApp, Facebook gruplarında duyurulur. Erasmusta aktif bir hayat yaşamak istiyorsanız bu organizasyonlara mutlaka katılın.

Avrupa’da Gurme Olmaktan Çekinmeyin!

İtalyan arkadasim makarna icin dua ediyor 😂

Bir ülkenin kültürünü tanımanın en güzel yollarından biri o kültürün mutfağına aşina olmaktır. Dünya mutfağını tadabilmek için farklı ülkelere gitmeye gerek yok. Yeter ki farklı lezzetlere açık olun. Erasmusta tanıştığınız arkadaşlarınızla kendi geleneksel yemeklerinizi yapacağınız günler düzenleyebilirsiniz. Biz Türk-İtalyan günü yapmıştık. Pide, kısır, sütlaç yapmıştık ardından Türk kahvesi ikram etmiştik(İtalyanlar da Türk milleti gibi iştahlı. 4 tepsi pide yapmamıza rağmen doymamışlardı :D). İtalyanlar ise kendi yaptıkları ana yemeği yaktıkları için(adını hatırlayamadım) ana yemeğin yanında yaptıkları pesto soslu makarnalarını ve kendi ülkelerinden getirdikleri şaraplarını tadabildik.

Erasmus öyle bir program ki has İtalyan’ı bile kaçak çay tiryakisi yapabiliyor.

Erasmusta hayata 3. gözle bakmayı öğrenin!

İbn-i Haldun’un “Coğrafya kaderdir.” sözünü hep çok sevmişimdir. Ancak bu sözü soğuk bir Avrupa ülkesi olan Litvanya’da erasmus yaparken; otobüse bindiğimde, insanların karşılaştıkları zaman kurdukları iletişim biçiminde, tenlerinin renginde, yoldan geçerken gördüğüm dükkanlardaki insanların gündelik kaygılarında en iyi anladım. Litvanlar sarışın, mavi gözlü ve uzun boylu oldukları için siyah/kahverengi saçlı birilerini gördüklerinde çok ilgilerini çekiyor. Koreli bir arkadaşımla yolda yürürken orta yaşlı Litvan bir adam yanımıza gelip nasıl olduğumuzu, Litvanya’yı beğenip beğenmediğimizi sordu. Ben, Koreli arkadaşımın üniversiteden hocası zannetmiştim. Koreli arkadaşım da benim hocam zannetmiş. İkimizde adamı tanımadığımızı söyleyince şaşkınlıkla gülümsemiştik. Erasmus yapmak insanların davranışlarını, davranışlarının ardındaki niyeti görmemize yardımcı olur. Bir Asyalı gibi onurlu olmayı, bir Avrupalı gibi düşünmeyi, bir Ortadoğulu gibi gülümsemeyi nispeten de olsa öğrenmemize yardımcı olur. Velhasıl kelam erasmusun okuduğum bölüme en çok katkısı sokaklarda oldu.

Her güzelliğin bir zorluğu olduğunu unutmayın!

Erasmus insana unutulmaz anılar yaşatmasına rağmen bittikten sonra ise sizi yoğun bir bunalıma sürükler. Türkiye’ye dönen öğrencilerin çoğu eski hayatlarına adapte olmakta zorluk çekerler. Buna “post erasmus sendromu” denir. Çevrenizde sizin zor zamanlar geçirdiğinizi görenler tarafından söylenecek: “Allah başka dert vermesin, 6 ay kalınca Avrupalı’mı oldunuz? :D” laflarına şimdiden kendinizi hazırlayın. Bence bu sendromun sebebi Türkiye ile Avrupa arasındaki yaşam kalitesi farkı değil. Çünkü Avrupalı öğrencilerin çoğu da ülkesine döndükten sonra bu sendromu yaşıyor. Kimilerinde bu durum kısa sürer kimilerinde uzun ama zamanla yaşadığınız depresif modun yerini iç sızlaması alır.

Umarım herkes için faydalı bir yazı olmuştur :). Görüşlerinizi bekliyorum.

Okuduğunuz içerik sevgiyle oluşturulmuştur ❤️

2 Yorum

  1. Melike dedi ki:

    Çok iyi geldi .. Sınav korkusu başka bi ülkede yaşamak korkusu vardı hep içimde. Sandığım kadar korkutucu bişey değilmiş aslında. Güven kazandırdı açıkçası. Teşekkürler🌸

  2. Zuhal Demir dedi ki:

    Teşekkür ederim. Faydalı olabildiysem ne âlâ 🙂

Başa dön tuşu