Araştırmalar

Çok Seçenek Bizi Nasıl Etkiler?

Bir iş yerinde çalıştığınızı hayal edin. Patronunuz hafta sonu tüm çalışanlarını tatil yapmaları için Paris’e yollayacağını söyledi. Büyük ihtimalle sevinirdiniz. Peki şimdi şöyle düşünelim. Patronunuz yine tatil için sizi yurt dışına yollayacak, fakat bu sefer iki seçenek sundu: Paris veya Berlin. Hangisini seçeceğinize karar vermekte güçlük yaşarsınız, çünkü ikisine de gitmek isteyebilirsiniz. Birini seçseniz, diğeri için pişman olabilirsiniz.

Bizler, hayatımızın her döneminde çeşitli tercihler yaparız: gideceğimiz üniversite, gelecekteki partnerimiz, yazın kalmayı düşündüğümüz tatil yeri.. Bazen yapmak zorunda bırakılırız, bazense kendimiz isteriz.  Bu tercihleri yaparken giderek daha da artan seçenekler arasında kalırız. Özellikle modern toplumlarda “ne kadar seçenek, o kadar iyi” denilse de, aralarından tercih yapabileceğimiz çok fazla alternatif bazen olumsuz sonuçlara yol açabilir. Bir grup araştırmacı, insanların karmaşık seçimleri yönetmekte zorluk çektiğini düşünmektedir. Peki, aşırı seçim özgürlüğünün bedelleri nelerdir?

İçsel Motivasyonumuzu Azaltabilir

Iyengar ve Lepper’in yürüttüğü bir çalışmada, bir üniversitede sosyal psikoloji dersine giren öğrencilerden deneme yazmaları istenmiş. Bunun için öğrencilerin bir kısmına 6, bir kısmına ise 30 makale konusu verilmiş. İçsel motivasyon, iki koşulda ödevi tamamlayan öğrencilerin yüzdesi ve her bir koşulda yazılan makalelerin kalitesi karşılaştırılarak ölçülmüş.

Sonuçlar, araştırmacıların beklediği gibi çıkmış: Sınırlı sayıda koşula atanan öğrencilerin %74’ü ödevi teslim etmiş. Buna karşılık, geniş seçim koşuluna atanan öğrencilerin sadece %60’ı ödevi tamamlayabilmiş. Benzer şekilde, altı konu arasından seçim yapıp makale yazan öğrenciler, diğer koşuldaki öğrencilere göre daha yüksek puan almışlar. (2*)

Satın Almadaki Kararsızlığımızı Artırabilir

Çalışmalar, sınırlı ve daha yönetilebilir bir dizi seçeneğe sahip olmanın, aşırı kapsamlı olandan satın almaya yönelik bizleri daha fazla motive ettiğini kanıtlamış. Lüks bir markette alışveriş yapan tüketiciler, farklı reçel tatlarının sınırlı (6) veya kapsamlı (24) seçimini gösteren bir tadım kabini ile karşılaşmış. Müşterilerin satın almadaki motivasyonunun iki bağımlı ölçüsü tatma kabinine ilk ilgileri ve satın alma davranışlarıymış. İki gün boyunca, yaklaşık 754 katılımcının davranışları gözlemlenmiş.

Çeşitli reçellerin bulunduğu kabine, sınırlı reçel tadının bulunduğu kabinden daha fazla ilgi gösterilmiş. Çünkü çeşitlilik, başta insanlara daha cazip gelmiş. Fakat deneyin bundan sonraki kısmı ilginç. Sadece 6 seçenekli reçel türünü görenlerin, çeşitlilerini görenlere göre reçel satın alma oranları daha yüksek çıkmış (2*).

Seçimlerimizden Edindiğimiz Memnuniyeti Azaltabilir

Iyengar ve Lepper, bu kez Kolombiya Üniversitesi’nden rastgele seçtikleri öğrencilerle bir çalışma yürütmüşler. Katılımcılardan bir kısmının önüne 6, bir kısmınınsa 30 farklı çikolata sıralamışlar. Sonuçlar, sınırlı seçim koşulundaki katılımcıların, örneklenen çikolatalardan kapsamlı seçim koşulundaki katılımcılara göre daha memnun olduklarını göstermiş. Ayrıca Schwartz, çok seçenekle karşılaşan insanların daha az mutlu olduklarını, iyimserliklerinin azaldığını hatta depresyona yakalandıklarını gözlemlemiş. (2*)

Schwartz’ın Önerdiği 5 Tavsiye

  1. Seçim özgürlüğünüz konusunda onlara karşı isyan etmek yerine gönüllü kısıtlamaları değerlendirin.
  2. En iyisini aramak yerine “yeterince iyi” olanı arayın.
  3. Kararların sonuçları hakkında beklentilerinizi düşürün.
  4. Verdiğiniz kararlar geri alınamazsa daha iyi olursunuz.
  5. Etrafınızdakilerin ne yaptığına daha az dikkat edin.

Kaynakça

  1. https://keithdwalker.ca/wp-content/summaries/m-p/Paradox%20of%20Choice.Schwartz.EBS.pdf
  2. https://www.researchgate.net/profile/Mark_Lepper/publication/12189991_When_Choice_is_Demotivating_Can_One_Desire_Too_Much_of_a_Good_Thing/links/56107d7d08ae6b29b49c75fa/When-Choice-is-Demotivating-Can-One-Desire-Too-Much-of-a-Good-Thing.pdf

Okuduğunuz içerik sevgiyle oluşturulmuştur ❤️

Başa dön tuşu