AraştırmalarTerapiler

Borderline Kişilik Bozukluğu İçin Şema Tedavisi

Ön bilgi: Bu içerik bir makaleden çeviri yapılarak oluşturulmuştur. Kaynakçayı kontrol edebilirsiniz.

Borderline (sınırda) kişilik bozukluğu (BPD); yaşamın erken dönemlerinde başlayan ve değişik bağlamlarda kendini gösteren, öteki ile ilişkilerde, kişinin benlik algısında ve duygulanımda tutarsızlık ve belirgin dürtü kontrol sorunu ile süregiden yaygın bir rahatsızlık olarak karşımıza çıkmaktadır (APD, 2014). Şema terapi modeli yeni bir yaklaşım olarak BPD tedavisi için kullanılmaya başlanmıştır. BPD’nin tarihsel kökeninde; biyolojik faktörlerin, çocuğun mizaç özelliklerinin, ebeveyn tutumlarının ve erken çocukluk deneyimlerinin etkisi olduğu düşünülmektedir. Ayrıca aile ortamının güvensiz bir alan olarak algılanması, ebeveynlerin ya da bakım verenin umursamaz veya cezalandırıcı tutumu da hastalığın gelişiminde etkin rol oynamaktadır.

Kellogg ve Young (2006) yaptıkları çalışmada BPD hastalarının içsel yaşamında; terkedilmiş çocuk, kızgın çocuk, dürtüsel çocuk, cezalandırıcı ebeveyn ve kopuk korungan modlarının aktive olduğunu ileri sürmektedir. BPD hastalarının hızlı değişim gösteren mizaç yapıları sebebiyle tetiklenen bu modlardaki hızlı geçişler sıkıntıya sebep olmaktadır. Bu modların devreye girmesi BPD hastalarının usdışı davranışlarını da açıklar niteliktedir (Kellogg ve Young, 2006). Çalışmada şemaları tetikleyen modları belirlemek BPD hastalarının sağlıklı erişkin modu ile iletişimini sağlamak için bir yol olarak belirlenmektedir.

BPD hastalarının yaşamında olumsuz ve ihmal/istismar deneyimleri öyküsü bulunmaktadır. Terapist sürekli olarak hastanın kişiliğinin terkedilmiş, istismara uğramış kısmıyla bağlantı kurmaya ve onaylamaya çalışmaktadır (Kellogg ve Young, 2006). Yani terapi sürecinde terapist ve danışan yaralı çocuğa iyi davranmanın yollarını aramaktadır. Ayrıca BPD hastaları, duygularının dışa vurumu ve ifade edilişi konusunda sınırlandırmalar ve cezalandırmalar yaşadıkları için ifade etme özgürlüğüne sahip olmadıklarını düşünmektedirler. Bu yüzden BPD hastaları duygularını bastırma eğilimindedir.

Şema Terapide Kullanılan 4 Değişim Mekanizması

Kellogg ve Young (2006) çalışmasına göre şema terapide kullanılan 4 çekirdek değişim mekanizması bulunmaktadır. Sınırlı yeniden ebeveynlik ile terkedilmiş çocuğun destekleyici ve empatik tutum ile iyilik hali yeniden sağlanmaya çalışılmaktadır. Ayrılık konusunda problem yaşayan bireylerde terapist samimi fakat sınırlı bir biçimde kendini açmakta böylelikle danışanın terapötik iletişimi rahat kurmasını sağlamaktadır. Danışanın önemsendiğini hissetmesi terapi ilişkisi açısından önem taşımaktadır. Deneyimsel görüntüler ve diyalog çalışmaları olumsuz anıların görselleştirmeler ve diyaloglarla yeniden yaşanmasını sağlayıp uyumsuz taraflarını değişimleme süreçlerini içermektedir. Görselleştirme çalışmaları anıları anlatma ve yeniden canlandırma üzerine kuruludur. Danışanın erken dönem yaşantıları hakkında bilgi sağlamaktadır. Terapistler sağlıklı yetişkin modu görevinde yer alarak kişinin uyumsuz modları ile bağlantı kurma ve sağlıklı tepkilerle yer değiştirme işlevi görmektedirler. Şema terapide diyalog çalışmalarından biri olan boş sandalye tekniği BPD hastalarında sıkça kullanılan bir tekniktir. Amaç, eleştirel sesleri öz benliğinden ayrı olarak kavramsallaştırmaktır (Kellogg ve Young, 2006). Başka bir deyişle içselleştirdikleri eleştirel ve cezalandırıcı modun dış temsilinin olması, onu kontrol edilebilir ve değiştirilebilir kılmaktadır. Bireylerden, terapi seansında okunmak ve üzerine konuşmak üzere mektup yazması istenir. Bu teknik, duyguların ifade edilebilir olduğunun somut bir örneği niteliğindedir. BPD hastaları, daha iyi bir çocuk olsalardı ailelerinin kendileriyle daha çok ilgileneceği yönünde yanlış bir inanca sahiplerdir. Bu uyumsuz inançlar Bilişsel yeniden yapılandırma ile kişinin olumlu yanlarına vurgu yapılarak düzenlenmeye çalışılmaktadır. Başka bir deyişle eleştirel, cezalandırıcı veya talepkar sesler karşıt ses oluşturularak yeniden çerçevelenmektedir.

Borderline Kişilik Bozukluğu Tedavisinin 3 Aşaması

Şema terapiye göre çalışmada, Borline kişilik bozukluğu tedavisinin 3 aşaması olduğu öne sürülmüştür. Bağlanma ve duygusal düzenleme aşamasında öncelikle, kişilerin terapi ortamını güvenli bir alan olarak algılamasına yardımcı olunmaktadır. İlk olarak ihtiyaç ve duygularını ifade etme noktasında kısıtlanan terkedilmiş/yaralı çocuğa biricikliği hissettirilmekte ve deneyimlerini ifade etmesi teşvik edilmektedir. Başka bir deyişle, terkedilmiş/istismar edilmiş çocuk modu aktifken, erken dönemde yaşanılan olumsuz deneyimleri olumlu hale çevirmek amaçtır. Ardından tetiklenen kızgın/dürtüsel çocuk moduna sınırlar çizilerek işlevsel düzeyde ortaya çıkması sağlanmaktadır. BPD hastalarında şema atlamalarının olması Mod değişimi sürecinin temelini oluşturmaktadır. Bireyin modlarını etiketlemesi yani o modun varlığının farkında olması, olumsuz çıktıları hakkında düşünmesini sağlamaktadır. Etiketleme işlemi mod değişimi sürecinde danışanın aktif olan tarafı hakkında farkındalık kazanmasına olanak sağlamaktadır. Tedavi sürecinde kopuk-korungan baş etme modunun devreye girmesi olumsuz ve acı veren duyguları bastırıp benliği korumakla beraber yaşanılan olumsuz deneyimlerle yüzleşmek yerine onların üstünü örterek duygusal bağlantının kopmasına sebep olmaktadır. Başka bir deyişle, duygusal olarak kendini soyutlama, izole etme ve insanlara duygusal yatırım yapmaktan kaçınma söz konusudur. Duygusal yakınlık yerine bireyler çeşitli avutucu mekanizmaları tercih etmektedirler. Örneğin romantik partneri ile sorun yaşayan kişinin tüm gününü film izleyerek geçirmesi olumsuz durumu çözmekten kaçınmasına işaret etmektedir. Kopuk korungan baş etme modunun temel sıkıntısı terapötik ilişkide yakınlığın gelişimine ket vurması ve yaralı çocukla iletişimi engellemesidir (Kellogg ve Young, 2006). Bu yüzden terapide bu uyumsuz başa çıkma modunun değişimlenmesi amaçlanıp sağlıklı erişkin modunun özümsenmesi sağlanmaktadır. Cezalandırıcı ebeveyn modu ise kişinin yaşam sisteminde kesinlikle ihtiyaç duyulan bir durum gibi kendini göstermektedir. Öfkesini kontrol edemeyen kişi bu duygusunu açığa çıkarttığı için kendisini cezalandırıcı ve eleştirel ebeveyn ile diyalog halinde bulabilir. Terk edilmiş/ istismara uğramış çocuğu korumak için terapist cezalandırıcı ebeveyn ile savaşmak zorundadır (Kellogg ve Young, 2006). Çünkü kendiliğin oldukça sert ve eleştirel yönünü kapsamakta ve hastalar kendilerini kötü olarak nitelendirmektedir. Mod değişiminde, eleştirel ve cezalandırıcı ebeveyne karşı kendisini ve duygularını ifade etme, cezalandırıcı ebeveyn moduyla diyalog kurma ve eleştirel mesajları sorgulamayı öğretmek amaçlanmaktadır. Öfke dışavurumları bazen terapiste dönük olabilmekte ve terapide zorlanılan noktalardan biri olma özelliği taşımaktadır. Terapiste veya hastanın hayatındaki başka birine yönlendirilen oturumlarda öfkenin işlenmesinde 4 adım bulunmaktadır. Öncelikle kişinin öfkesinin insani bir tepki olduğu ifade edilir fakat dile getirilirken ya da eyleme dönüştürülürken sağlıklı girişimlerin nasıl olması gerektiği noktası öğretilmektedir. Ardından terapist, duygunun ifadesini empatik bir biçimde algılayıp danışana yansıtmaktadır. Terapistlerin ve diğer insanlarında kusurlu yönlerinin olduğu fakat bireyi umursadıkları mesajı danışana aktarılır. Son olarak ise öfke azaldıktan sonra, terapistler danışlara ihtiyaçlarını kızgın olmaktan çok, iddialı bir şekilde nasıl ifade edeceklerini keşfetmelerine yardımcı olmaktadır (Kellogg ve Young, 2006). Terapi süresince terapist sağlıklı yetişkin modunun yansımalarını danışana aktarmaktadır. Bu sürecin sonunda danışanın sağlıklı yetişkin modunu içselleştirmesi amaçlanmaktadır. Tedavinin son aşaması olan Özerklik aşamasında terapi odağı, terapi ilişkisi içinde yeniden doğmaktan, oturumlar dışında bağımsızlık geliştirmeye doğru kaymaktadır (Kellogg ve Young, 2006). Başka bir deyişle danışan terapi ilişkisi içerisinde kendisini yeniden yapılandırmakta ve terapi ilişkisi dışındaki hayatında da özerklik geliştirmesi hedeflenmektedir.

Kellogg ve Young (2006) çalışmasına göre Şema Terapi Modelinde uygulanan müdahaleler ve iyileşme mekanizmaları BPD hastalarının değişim mekanizmasında olumlu bir etkiye sahiptir. Terapistin samimi ve kontrollü sınırları dahilinde, hasta sonuç olarak sağlıklı bir yetişkin modunu geliştirmekte ve kendisiyle ve dış dünyayla ilişkilerinde işlevsellik kazanmaktadır.


Kaynakça

  1. Amerikan Psikiyatri Birliği, Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal Elkitabı, Beşinci Baskı (DSM-5). Tanı
    Ölçütleri Başvuru Elkitabı’ndan çeviren Köroğlu E, Hekimler Yayın Birliği, Ankara, 2014.
  2. Kellogg, S. H., & Young, J. E. (2006). Schema therapy for borderline personality disorder. Journal of clinical
    psychology, 62(4), 445-458

Okuduğunuz içerik sevgiyle oluşturulmuştur ❤️

Başa dön tuşu