AraştırmalarBilişsel Psikoloji

Bir Başkasını Anlama Yeteneği: ZİHİN KURAMI

Hepimizin karşımızdaki insanların ne düşündüğüne ya da sergiledikleri davranışların nedenine dair bir fikri vardır. Hatta belki bu yazıyı okurken yazıyı yazan kişinin fikirleri hakkında düşünceleriniz oluşacaktır. İşte zihin teorisi tam olarak bundan bahseder. En temel tanımıyla, kişinin diğerlerinin zihinsel durumlarını ve duygularını fark edebilme yeteneği olarak ifade edilen (Brüne ve Brüne-Cohrs 2006) zihin kuramı, bireyin, karşısındaki kişinin duygu, düşünce ve inançlarının kendi duygu, düşünce ve inançlarından farklı olduğunu anlayabilme ve buna göre davranabilme yeteneğidir (Youmans 2004; Rowe ve ark. 2001).   

Kavram ilk olarak 1978 yılında primatolog ve psikolog olan Premack ve Woodruff ‘un şempanzeler üzerinde yaptıkları bir çalışma sonrası yazdıkları makalede ortaya çıkmıştır (Brüne ve Brüne-Cohrs 2006). Bu iki araştırmacı şempanzelere zorlukla karşılaşan yetişkinlere dair bir video izletip daha sonra bu zorlukların çözümünün de içinde bulunduğu birkaç resim gösterirler ve şempanzelerin çözümü içeren resmi seçtiklerini görürler. Bu bulgudan sonra insanlarda zihin kuramı becerilerinin gelişimini merak eden Wimmer ve Perner ise  1983 yılında çocuklar üzerinde bir araştırma yapar ve dört yaşından itibaren çocukların kendi düşünceleriyle diğerlerinin düşüncelerinin farklı olabildiğini ayırt edebildiklerini ortaya çıkarır. Ancak daha sonraki araştırmacılar zihin kuramı becerisini sadece düşünce bağlamında incelemeyip farklı bileşenlerle beraber değerlendirmek için çalışmalar yapmışlardır. Bu farklı bileşenler; birinci düzey yanlış inanç, ikinci düzey yanlış inanç, metafor, ironi kavrama ve gaf (faux pas) kavrama becerilerinden oluşmaktadır (Bach ve ark. 2000).   

İlk gelişen ve en temel zihin kuramı becerisi olan birinci düzey yanlış inanç, başka birinin bizden farklı inançları olabileceğini bilmemiz olarak tanımlanabilir. Bu noktada, becerinin test edilmesi için kullanılan görevden bahsetmek beceriyi daha iyi anlamamızı sağlayacaktır. Baron-Cohen ve arkadaşlarının geliştirdiği Sally-Anne paradigması bir birinci düzey yanlış inanç görevidir. Çocuklar için tasarlanan bu paradigmada Sally ve Anne adlı iki oyuncak figür vardır. Hikaye ise şu şekildedir; 

Sally kendi sepetine bir bilye koyar ve ortamdan ayrılır. Sally yokken  Anne tarafından bilyenin yeri değistirilir ve kendi sepetine saklanır. Sally geri gelir.  

Soru: Sally, bilyesi için nereye bakar? 

Eğer çocuk bilyenin eski yerini gösterirse, Sally’nin o anki yanlış inancını anlamış demektir. Ancak  çocuk bilyenin şu anki yerini gösterirse, Sally’nin inancını hesaba katmadığı için başarısız olur. Bu becerinin normal gelişim gösteren çocuklarda 4 yaşında kazanılmış olduğu varsayılır.  

Bir üst düzey zihin kuramı becerisi olan ikinci düzey yanlış inanç ise biraz daha karmaşıktır. Perner ve Wimmer’ın, Mary ve John paradigması bu beceriyi ölçmeye yöneliktir. Hikaye şu şekildedir: 

Sabah John, Mary ile beraber parktadır. Ayrıca parkta bir dondurmacı vardır. Mary dondurma almak ister ancak parası evde kalmıştır bu yüzden üzgündür. Dondurmacı ‘Üzülme, paranı alıp gelebilirsin akşamüzeri parkta olacağım.’ der. Bunun üstüne Mary sevindiğini ve dondurma almak için akşamüzeri parka geleceğini söyler. Daha sonra Mary eve gider. John ise o sırada parkta tek başınadır. John, dondurmacının parktan ayrılmakta olduğunu görür ve nereye gittiğini sorar. Dondurmacı, daha fazla dondurma satabilmek için kiliseye gittiğini söyler. Dondurmacı, kiliseye doğru giderken yolunun üzerinde, Mary’nin evinin önünden geçer. Mary o esnada pencereden bakmaktadır ve dondurmacıyı görür.Nereye gittiğini sorar. Dondurmacı, ‘Kiliseye gidiyorum. Orada daha fazla dondurma satabilecegim.’ diye cevap verir.  Şu anda John Mary’nin dondurmacı ile konuştuğunu bilmemektedir. Öğleden sonra eve giden John ödevini yaparken Mary’nin yardımına ihtiyaç duyar ve Mary’nin evine gider. Kapıyı Mary’nin annesi açar ve Mary’nin evde olmadığını, dondurma almaya gittiğini söyler. 

Soru: John, Mary’yi aramaya gider. ‘John, Mary’nin nereye gittiğini düşünmektedir?’  

Bu görevde çocuktan kendi dışındaki ikinci bir kişinin, üçüncü bir kişi hakkında oluşturduğu yanlış inancı anlaması beklenir. Bu zihin kuramı becerisinin 6-7 yaşında kullanılabilir hale geldiği yapılan çalışmalarla ortaya çıkmıştır. Bu beceriyi kazanmış olan çocuk artık daha ileri düzey olan metafor ve ironi kavrama becerisi için hazırdır.

Metafor ve ironi kavrama, konuşulan dilin düz anlamından ayrı olarak yorumlanabilmesi ve konuşmacının gerçek niyetinin anlaşılmasına yönelik daha ince ve karmaşık bir beceridir (Youmans,2004).  Bu becerinin test edilmesi için kullanılan görevlerde sohbet eden iki kişiden biri, içinde bulundukları durumla ilgili metafor kullanır ve katılımcının metaforu anlayıp anlamadığı test edilir. İroni kavrama görevleri de aynı şekilde gerçekleşir. Ancak yapılan araştırmalar sonucu ironi kavrama becerisinin metafor anlamaktan daha karmaşık zihinselleştirme becerileri gerektirdiği bulgulanmıştır (Herold ve ark, 2002). Bu iki becerinin 7-9 yaş arasında gelişmesi beklenir. 

En ileri zihin teorisi becerisi olarak görülen Faux pas ( gaf yapmak) görevlerinde ise yine iki kişi vardır ve biri söylememesi gereken bir şey söyler. Bunun üstüne söylenmemesi gereken şeyin ne olduğu ve karşıdaki kişiye ne hissettirmiş olabileceğine dair sorular sorulur. Faux Pas’ın anlaşılıp anlaşılmadığına dair Stone ve arkadaşlarının tasarladıkları hikaye şu şekildedir:  

Jeanette, düğün hediyesi olarak arkadaşı Anne’a bir kristal kase almıştır. Anne’ın büyük bir düğünü olmuş ve birçok hediye gelmiştir. Anne hediyelerin kimlerden geldiğini takip etmekte zorlanmıştır. Bir yıl sonra, Jeanette bir gece aksam yemeği için Anne’nin evine gider. Jeanette, kristal kasenin üzerine yanlışlıkla bir şarap şişesi düsürür ve kase kırılır. Jeanette kaseyi kırdığı için üzgün olduğunu söyler. Bunun üzerine Anne ‘Endişelenme, zaten o kaseyi hiç sevmedim. Birisi onu bana düğünüm için vermişti.’ diye cevap verir. 

Soru: 1.Hikayede söylememesi gereken bir şey söylenmiş midir?  (Faux pas’ın ortaya çıkmasına yöneliktir.)

Bu soruya doğru cevap verilirse, diğer sorular sorulur. 

Soru 2.Söylememesi gerekeni söyleyen kimdir?  (Faux pas’ın doğru anlaşılıp anlaşılmadığını anlamaya yöneliktir.)

3.Söylenmemesi gereken şeyin neden söylenmemesi gerekiyordur? (Katılımcının düşüncelerinin anlaşılmasını test eder.)

4.Jeanette ne hissetmiştir?  (Empatik anlayışı değerlendirme sorusudur.)  

En karmaşık zihin kuramı becerisi sayılan bu becerinin gelişiminin 9-11 yaşlarına kadar sürebileceği düşünülmektedir (Brüne ve Brüne-Cohrs, 2006).  

Tüm bu bileşenlerle beraber ele alındığında zihin kuramına sahip olmanın sosyal yaşam ve sağlıklı bir iletişim için gereklilik olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Çocuklarda bu becerilerin kazanımı ve kullanımı sosyal alanda güçlük çekmemeleri için önem arz etmektedir. 4 yaş civarı kazanılmaya başlayan ve ileriki yaşlarla beraber ilerleyen Zihin kuramı becerileri yaşamımız boyunca kullanacağımız en temel zihinsel aktivitelerimizdir. 


Kaynakça 

  1. Değirmencioğlu B.(2008). İlk Kez Geliştirilecek Olan Dokuz Eylül Zihin Teorisi Ölçeğinin (DEZTÖ) Geçerlik Ve Güvenirlik Çalışması (Yüksek Lisans Tezi). Yöktez Veritabanı.  
  2. Taymaz Sarı O.(2011). Zihin Kuramı Hikayeleri Testi’nin Türk Çocuklarına Uyarlanması Ve Okul Öncesi Dönemdeki Normal Gelişim Gösteren, Zihin Engelli Ve Otizmli Çocukların Zihin Kuramı Gelişiminin Karşılaştırılması (Doktora Tezi). Yöktez Veritabanı.  
  3. Şahi̇n, B , Bozkurt, A , Usta, M , Aydın, M , Çobanoğlu, C , Karabeki̇roğlu, K . (2019). Zihin Kuramı: Gelişim, Nörobiyoloji, İlişkili Alanlar ve Nörogelişimsel Bozukluklar . Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar , 11 (1) , 24-41 . DOI: 10.18863/pgy.390629  
  4. Keski̇n, B . (2010). ÇOCUKLARDA ZİHİN TEORİSİ, SEMBOLİZM VE SANAT . Sanat Dergisi, 0 (9), 8-11. Retrieved from https://dergipark.org.tr/tr/pub/ataunigsfd/issue/2597/33395 

Okuduğunuz içerik sevgiyle oluşturulmuştur ❤️

Başa dön tuşu