Denemeler

Ayna Ayna Söyle Bana

Bir mektup yazmak istedim; geleceğime, geçmişime ya da kime yazdığımın bir önemi yoktu… Önemli olan kendime dürüst olmamdı. Güzel olayları da yazdım, felaketleri de. Mutlu olduğum anlardan da bahsettim, kendimi en kötü hissettiğim zamanlardan da. Güneşin, bulutun arkasına saklandığı bir pazartesi yazmaya başladım, yağmurlu bir perşembe mektubumu bitirdim. Sonra yazdıklarımı okudum. Yazdıklarımı okudukça kendimle ilgili bilmediğim bir sürü duyguyu keşfettim. Şaşırdım, şaşırdıkça meraklandım. Kendimi, ruhumu keşfetmenin verdiği mutluluk yerini biraz sonra şüphelere bıraktı: Acaba Gerçekten mutlu muydum? Acaba hayattan bir beklentim var mıydı? Kendimi mi kandırıyordum yoksa çevremdekileri mi? Onlar başarırken ben niye başaramıyordum? Tam olarak nerede ve nasıl hatalar yapıyordum? Mükemmel insan var mıydı?” 

Ben cevaplarımı buldum. Peki, siz kendi iç dünyanızda ki cevapları bulmak ister miydiniz? Bu yazıyı okuyan kişi, şu an ben başka bir yerdeyim sen başka bir yerdesin. Adın ne? Kaç yaşındasın? Okuyor musun ya da çalışıyor musun? Bilmiyorum ama bana izin verirsen seni sana yansıtmak istiyorum.

Öncellikle kısa bir oyun oynamak istiyorum. Ben senin sadece kötü duygularını yansıtan bir ayna olacağım. Senin gibi karamsar olacak, içime umut dolduğu her an bunun tadını çıkarmak yerine ne zaman mutsuz olacağımı düşüneceğim. Kimseye tam güvenemeyecek, onlardan kendimi koruyacağım. Her gelen yılın bir öncekinden daha uğursuz geleceğini düşünecek, bu duyguların verdiği huzursuzluğu içimde yaşayacağım. Senin gibi konuşmayı deniyorum:

  • Beni değiştirmeye çalışmayın!
  • Bırakın acımı içimde saklayayım!
  • Hayır dışarı çıkmak istemiyorum!
  • Hayır o yemeğe gitmekten de vazgeçtim!
  • Beni sinirlendiriyorsun!
  • Sana güvenmek istiyorum ama daha önce çok hayal kırıklığına uğradım.
  • Onun gibi olursam daha mı mükemmel olacağım?
  • Hayır, kendimi hiç sevmiyorum!..

Şimdi de aynı ayna olarak sizin iyi duygularınızı yansıtıyorum: Kendimi seviyorum, mükemmel insanın kalıplardan meydana gelmediğini, kendimi o kalıplara sığdırmak zorunda olmadığımı biliyorum. Başarılarımın farkındayım. Karşımdaki kişileri anlamaya çalışıyorum. Empati duygumu daha da geliştirdim. Bir hayvanı sevmenin, bir fidan dikmenin bütün yaşama duygularımı canlandırdığını öğrendim. Dünyama hep güneş doğuyor artık, dünyama doğan güneşin beni ısıttığını hissediyorum. Buzdan duvarlara sahip değilim. Dostlarım var hayatımda. Fotoğraflarda gülmeyi özlemişim. Bana da pek yakışır. Yeme düzenim bozulmuştu, onu da düzenledim. Spora da başladım, beni daha dinç gösteriyor. Enerjimin arttığını hissediyorum. Kapı komşuma sabahları günaydın diyorum. O da bana bir akşam tatlı yapıp gelmiş. Yeni yıl için umutlarımı bir kağıda yazdım, duvarıma astım. Gerçekleşenlerin yanına bir işaret koyacağım, eğer gerçekleşmez iseler bir sonraki yıl için yeni planlamalar yaparım. Yaşamayı sevdiğimi fark ettim. Geçmişte yaptığım hatalar deneyim oldular, gelecekte ki beni iyileştiriyorlar. Keşke dediklerim yerini iyiki’lere bıraktı. Mutluluk düşündüğüm kadar zor değilmiş aslında. Bu zamana kadar onu görmekte niye böyle zorlandığımı anlamıyorum çünkü uzakta aradığım şey tam da içimde bir yerlerdeymiş. Onu keşfetmemi sağladığı için hayata teşekkür ediyorum…” 

Bir olayın kötü tarafını görmek o olayı gerçekçi kılmaz. Bir insanı sevmek sizi aciz yapmaz. Girdiğiniz işten kovulmak, sizin bu işte kötü olduğunuzu göstermez. Bir konuda herkesten fazla gözyaşı dökmek sizi haklı kılmaz, aynı zamanda bir konuda sessizliğinizi korumak sizi haksız yapmaz. Mükemmel insan olmaya çalışmak sizi yormasın, mükemmel olan sizsiniz. Bir kelimenin anlamlı olmasını siz sağlayabilirsiniz. Siz ancak kendi aynanız olabilirsiniz. Yeni kimliğinizi sadece siz belirleyebilirsiniz. Yazdığım bir mektup bana bunları öğretti. Peki şimdi siz kendinize bir mektup yazmaya ne dersiniz?

Okuduğunuz içerik sevgiyle oluşturulmuştur ❤️

Başa dön tuşu