DenemelerÖneriler

Affetmeli Miyim?

Birkaç gündür sizlerle ne paylaşsam diye düşündüm. Çokça makale konusu bulup, onlarca makale okudum. Konunun en doğru şekilde size iletilmesi için birçok kez süzgeçten geçirdim. İntihalden kaçındım, referansları belirttim. Kafamda belirlediğim konuyu önce çevremle paylaştım. Sonra bir kaç not aldım. Makale konuları arasında kaybolurken sayfanın yanında beliren bir haber gözüme ilişti. ‘AFFETMEK’ başlığı büyük harflerle yazılmış, belli ki dikkat çekilmek istenmişti. Haberin içeriğini bilmiyorum, okumadım. Fakat oldukça dikkatimi çektiğini itiraf etmeliyim. Soyut bir kavram olmasına rağmen günümüzde oldukça tartışılan konular arasında yer almakta. Affetmenin insana iyi geldiğini ve hafiflettiğini söyleyenler de mevcuttu, affetmenin büyük bir hata olduğunu düşünenler de. Bu kadar popüler bir kavram üzerine gelişen düşünceler arasında kaybolmadan bu yazıyı yazmak istedim. Benim de düşüncelerim böylece ölümsüzleşmiş olacaktı.

”Affetmeyi bilmiyorsan, affetmenin getirdiği mutluluğu da bilemezsin.”

derdi annem. Haklı mıydı? Bizler kendi kinimizin, öfkemizin altında mı eziliyorduk? Aslında hayal kırıklıklarıyla, yara dolu içimiz affetmek ile iyileşiyor muydu? Peki ben anneme benziyor muydum? Affetmek hakkında ne düşünüyordum? Elime geçirdiğim bir kağıt parçasına affetmek hakkındaki düşüncelerimi yazdım. Yazdıkça yazdıklarım karşında şaşırdım. Ne çok olumsuz düşünceler besliyormuşum meğer, kendimi bu negatifliğin içine hapsolmuş buldum. Buldukça sinirlendim, sinirlendikçe olduğum yerde debelendim. Aynı döngü içinde kaybolmak mı yoksa bu döngüyü değiştirmek için bir adım atmak mı? Bu soru günlerce kafamın içinde döndü. Ben cevabımı buldum. Peki ya siz bu döngüden çıkmak mı istiyorsunuz yoksa olduğunuz yerde kalmak mı?

Nasıl hissettiğinizi biliyorum. Affetmeyi kendine haksızlık sayanlarınız var. Ya da affetmenin sizi haksız, onu haklı yaptığını düşünenleriniz. Belki de affedersem aynı hata tekrarlanır diyenleriniz. Ben biliyorum, o durumun hiç de düşündüğünüz gibi olmadığını biliyorum. Affetmenin sizden hiçbir şey götürmediğini biliyorum. Bir insanı değiştiremeyeceğinizi biliyorum. Affederseniz hafifleyeceğinizi biliyorum.

Dünyada hata yapmayan bir kişi var mıdır?

Bence yoktur. Ama yaptığının hata olduğunu kabul etmeyen onlarca insan bulabilirim size. Yaptığının hata olmadığını savunan bir kişiye, bunun bir hata olduğunu kabul ettirmek zorunda değilsiniz. ‘Ben böyleyim…’ diyen bir kişiden değişmesini bekleyemezsiniz. ”Ona sinirlendim onunda benim gibi acı çekmesini istiyorum, ondan intikam almak istiyorum.” diyordu bir arkadaşım. Ama bilmediği bir şey vardı; bir kişinin acı çekmesi sizi mutlu yapmaz, unutmanızı, hayal kırıklığınızın ortadan kalmasını sağlamaz. Bir kişiden intikam almak sizi yüceleştirmez. Kendinizle kaldığınızda içinizde bir yerlerdeki keşkeleri yok etmez, yerine “iyi ki”ler koymaz. Geçmiş içinden sizi çıkarmaz. Bir kişinin acı çekmesi, onu affetmeniz kadar sizi rahatlatmaz.

Affetmek yapılan hatayı unutmak değildir, affetmek aynı hatayı hatırlayıp sadece kendini yıpratmamaktır. Onu affederseniz aynı döngüden çıkarsınız, zincirin halkalarını kırar, değişimi başlatırsınız. Olumsuz duygularınızın altında ezilmezsiniz. Affetme ile kendinizden ödün vermiş sayılmazsınız. Sizi anlamayan insanları hayatlarınızdan çıkarın. Ama bunu nefretle veya kinle yapmayın. Bir kişiyi affetmemek ona ceza vermek değil kendinizi cezalandırmaktır. Yükleri eşit şekilde paylaşıp, bazen de kendi üzerinize hepsini alarak altında ezilmektir.

Zaman geçti, zaman geçiyor. Her gün içinizde ki yaşanmışlıklar biraz daha derinlere gömülüyor. Ve siz bir gün o yaşanmışlıklarla tekrar yüzleştiğinizde yüzünüzde hafif bir tebessüm olacak.

Çünkü affetmeyi bilen insanlar, getirdiği mutluluğu da bilirler.

Okuduğunuz içerik sevgiyle oluşturulmuştur ❤️

Başa dön tuşu